Kızderbent, Kocaelinin en uzak beldelerinden biridir.Karamürsel ilçesine bağlı belde kızderbent ismimin nereden geldigi hakkında birkaç tane rivayet vardır bunlardan en yaygın olanıda şudur.kızderbent’te geçmişten günümüze hep kızlar egemen olmuş.Bu yüzdendir ki beldenin ismi “kız” ile başlıyor.Beldeye Bu ilginç isim 1457 yılında konulmuş.Beldenin bu ismi kadar konuluş şeklide oldukça ilginç.Bu tarihte İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Paşa’nın annesi hastalanmış ve doktor tedavilerinden bir sonuç alınamayınca Bursa iline bağlı İznik ilçesinde yaşayan ve türbesi bulunan Alim Eşref Rumi Hazretleri kendisine tavsiye edilmiş.Bu kişiyi İstanbula getirmek İçin Fatih Sultan Mehmet bir kaç askeri gönderir.Askerler denizden Altınovaya oradan da şimdiki dere yolundan Ayazma Köyüne ve burada da Valide Köprüsüne geçerek Şimdiki Fevzi Çakmak Mahallesine gelirler.Yorgun düşen askerler geceyi yeni yapılan caminin yanında Rumlar tarafından inşa edilen büyük bir handa geçirirler.Savaşta erkekler ölünce hanın işletmeliciği kızlar tarafından yapılan askerler buraya “Kızderbent” ismini takmışlar.1924 yılında Yunanistandan göçmen olarak gelen dedelerimizde de burayı “Kızderbent” olarak adlandırınca bir daha isim değişikliğine gerek duyulmamış ve böylece köyün ismi o günden bu güne Kızderbent olarak kalmış. Kızderbent halkı 30 ocak 1923 te lozanda imzalanan antlaşma ile Yunanista nın Selanik Sarışaban Darovası’ından Mayıs 1923′te 650 700 hane olarak zorunlu olarak göç etirilmiştir. zorunlu göç Yunanistan hüseyin köyden trene binilerek istanbul’a gelinmiş buradan gemi ile sinop gidilmiş, sinop’ta üç ay kalınmış bu arada köyün önde gelenleri yer aramaya başlamışlar en sonunda karamürsel kızderbent olarak belirlemişler. sinop’tan gemi ile karamürsel’le gelmişler akrabaların bazıları sinopta kalmış bir kismıda batıya göç ederek kocaeli ye bir kısmı istanbul kemerburgaz’a yalova ve köylerine dedelerimizin bir kısmıda karamürsel kızderbent köyüne yerleşmişlerdir 1923 te 350 hane olarak gelen köy halkı geçimi 1980 lere kadar tütüncülük ve hayvancılık la geçimini saglamiştır.1980lerin başından itibaren köye herekeden gelen tüccarların teşviki ile hereke halısı yapılarak geçimini saglamıştır.Bir kısım insanda körfezdeki fabrikalarda çalışarak hayatlarını devam etirmektedir.Halen üçüncü kuşak köy halkı geçimini hayvancılık,sebzecilik ve halıcılık yaparak geçimini sağlamaktadır.